17 Şubat 2007

Bölüm 42 - Parlayan Yıldızlar

Hayatım yine eski düzenine giriyordu. İzmit’te yaşadığım günler hep birbirine benzer oluyordu. O yanımda değilken o kadar sıkılıyordum ki. Sabahları yataktan kalkması bile çok zor geliyordu. Hayatla tek başıma müdahale etmek zorunda kaldığım için isyan ediyordum sanki. Şu anki duygularımı benden başka kimse anlayamazdı. Anlatmakta zorlanıyordum. İkimizin karşılaştığı zorlukların yanında, bir de ayrı olmamızın verdiği acıya alışmıştım artık. Yaşayacağım her şeye hazırdım. Eğer inanırsak başaramayacağımız hiçbir şey yoktu. Ben inanıyordum. Birlikte her türlü güçlüğe göğüs gerebilirdik. Yıldızımız her zaman parlayacaktı. Ona olan hayranlığım, gün geçtikçe çoğalıyordu. Nedenini bilemediğim bir şekilde içimdeki duygular hareketlerimi kontrol ediyordu artık. Onsuz ama onunla birlikte yaşayabilmek mükemmeldi. Günün çoğu saati konuşabiliyorduk. İş arıyordu hâlâ. Ben ise okuluma devam ediyordum. Hafta içi İstanbul’a teknik gezimiz olduğunu öğrendim. Şehirde pek gezme fırsatımız olmadı, sadece biraz dolaşabildik. O sırada arkadaşım Tekin’le görüştüm. Tüm gezi boyunca O’nun da yanımda olmasını isterdim. Güzel vakit geçirdim belki ama artık beni mutlu edecek ortamlarda onsuz olmak istemiyordum. Onunla birlikte sevinmek istiyordum. Belki de ayrı olmamızın bir anlamı var diye düşünüyorum bazen. Belki de hayat bizi test ediyor veya bunun gibi bir şey. Ondan önceki hayatıma geri dönüp bakınca, şimdi kendimi daha güçlü hissediyorum. Hep bir güvencem olacak o. Güvenmediğimi söylesem de aslında fazlasıyla güveniyordum ona. Zor günlerimde yanımda olduğu için ve ileride de olacağını bildiğim için huzurluydum. Bahar geliyordu. Göz açıp kapayana kadar geçmişti aylar. Belki de zamanın bu kadar hızlı geçmesindeki sebep birlikteliğimizde saklıydı. Çünkü bütün yaşadıklarımızı geride bırakıp, bir anı olarak hatırladığımda duyduğum mutluluğu hiçbir şey veremiyordu bana ve biliyorum ki mutlu anlar hep çabuk geçerdi. Onu her zaman yanımda görmek istiyordum. Belki her zaman iyimserim ama kötümser olarak bir yere varamazdım ki. Yeşil çimenlerin üzerinde, çiçeklerin arasında, sımsıcak bir havada, ona sarılırken uyuyakalmak istiyorum.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhaba hikayenizi baştan sona okudum uzun süredir yazmıyorsunuz umarım her şey yolundadır.