31 Ekim 2006

Bölüm 8 - Her Gün Bir Rüya

İlk defa bu kadar heyecanlıydım. Sevgilimle birlikte birkaç gün değil, tam 3 hafta geçirecektim. Onunla yapmak istediğim o kadar çok şey vardı ki. Birlikte çıkıp dışarıda dolaşmak, sinemaya gitmek, sevdiği yemekleri yapmak, her gece ona sarılarak film izlemek. Liste uzayıp gidiyordu. Neredeyse bir aydır birbirimizi görememiştik. Ölesiye özlemiştim onu. Gelmeden önce hep “Seni gördüğümde koşup kucağına atlayacağım” diyordum. Ama hiç yapamadım, yapamazdım. Esprimiz bile vardı. “Direk taşlanırız” diyorduk hep. Ve otobüsü geldi. Ben yaklaşırken, o da otobüsten indi. Sıkıca sarıldım ona. Sonra bavullarını aldık ve servise bindik. Serviste bizden başka kimse yoktu biz de en arka koltuklara geçtik. Koltukların arkasından elini tutuyordum, sıcacıktı. Sımsıkı kenetledim parmaklarımı bir daha hiç ayrılmasın diye. Yüzüne baktım. Gözlerinin içi gülüyordu. Eve varana kadar neredeyse hiç konuşmadık. Gözleri her şeyi anlatıyordu zaten. Evden içeri girer girmez yine alışık olduğumuz bir durumdaydık. Kendimi onun kollarına bırakmıştım ve sanki ilk defa öpüşüyormuş gibi delicesine öpüyorduk birbirimizi. Ve tatilimiz böyle başladı. Hemen hemen her günümüz aynı geçiyordu. Ama ben bu durumdan fazlasıyla memnumdum, zaten önemli olan onunla birlikte olmaktı. Sabah kalktığımda etrafı topluyor, kahvaltıyı hazırlıyordum. Onu uyandırıp birlikte kahvaltı ediyorduk. Daha sonra bilgisayarda takılıyorduk, televizyon izliyorduk. Ben televizyona bakarken o da dizime yatıyordu. Çoğu kez uykuya dalıyordu. Bazen dışarı çıkıyor, geziyorduk. Akşamları yemekten sonra film almaya çıkıyor, bazen 2–3 tane alıyor bazen de hiçbir şey almadan eve dönüyorduk. Oyun oynamadığımız zamanlar msne giriyorduk. İnternette tanıştığım ve gerçek hayatta da görüştüğüm yakın arkadaşlarıma ondan bahsetmiştim ama henüz onlarla tanıştırmamıştım. Gece yarısına doğru film izliyorduk daha sonra yatıyorduk, eğer onun uykusu yoksa o benden sonra yatıyordu. Her günümüz birbirine benziyordu belki de ama hepsinin ayrı ayrı önemi vardı. Bazen tartışırdık ama hiç uzun sürmezdi. Şimdi o günleri düşündüğümde, tekrar tekrar baştan yaşamak isterdim. Yaklaşık 2 hafta yaşantımız böyle devam etti ta ki ona bir telefon gelene kadar. Memlekete dönmeliydi. Çok üzülmüştüm çünkü onunla yaşamaya çok alışmıştım. Elbet ayrılacaktık ama ben onunla 1 hafta, hatta 1 gün bile daha fazla geçirmek için her şeyimi verirdim. Benim de artık burada yapacak bir şeyim kalmamıştı. Ben de memlekete dönecektim. Evlerimize dönerken, ikimizin de ortak gideceği bir şehre kadar bilet almayı düşündük. O zamana kadar hiç aklıma gelmemişti onu evimize davet etmek. Çünkü İzmir’den de gidebilirdi memleketine. Ve derken kendimizi otobüste yan yana İzmir’e giderken bulduk. Aslında bunu yaz mevsimi için planlamıştık ama o kadar mutlu olmuştum ki böyle bir fırsatımız olduğu için. Hem ailemle tanışacak, hem de İzmir’i ilk defa görecekti. Ayrıca çok yakın üstelik gay olduğumu bilen tek arkadaşım Buket’le tanıştıracaktım onu. Bunların hepsini otobüste düşündüm. O ise yan koltuğumda uyuyordu. Hâlâ inanamıyordum. Aileme okuldan bir arkadaşımla geliyorum demiştim. Derken İzmir’e vardık. Servise binip eve geldik, annem ve kardeşim bizi kapıda karşıladı.

2 yorum:

The SummerSon dedi ki...

Beraber tatil planları/hayalleri... Bir an eski sevgilimin bana bahsettiği ve gitmeye karar verdiğimiz ama gerçekleşemeyen tatil planımız/hayalimiz geldi aklıma...

Gluetooth dedi ki...

Bu konuya ileride tekrar değiniyorum, ancak... Spoiler olmasın :)