1 Kasım 2006

Bölüm 9 - Sevgilim ve Ben

Onu ailemle tanıştırmak ikimiz için de daha iyi olacaktı çünkü hem aile yaşantımı biraz daha yakından görecek hem de onlardan bahsettiğimde anlattıklarım havada kalmayacaktı. Kapıdan içeri girdik. Annem ve kardeşime sarıldıktan sonra onu annemle tanıştırdım. Daha sonra içeri geçtik ve babamla da tanıştılar. Annemin tutumundan dolayı bugüne kadar neredeyse hiçbir arkadaşımı bizde kalmak için eve çağıramamıştım. Ama o sıradan biri değildi, evdekiler olmaz deselerdi bile gidecektik. Neyse ki bir sorun çıkmamıştı ve yine birlikteydik üstelik bizim evde. Kardeşim hemen sevmişti onu, bilgisayarla ilgili sorular soruyor ve o cevap verirken de dikkatlice dinliyordu. Aslında biraz şımarık bir çocuktu ama onunla daha yeni tanıştıkları için çekiniyordu. İçeriye gittiğimde annem “Nereden arkadaşın o?” diye sordu. Ben de “Telefonda söylemiştim, okuldan arkadaşım” dedim. Ertesi gün memleketi Antalya’ya dönecekti ve gitmeden önce onu Buket’le tanıştıracaktım. Ama ertesi gün çok zamanımız olmayacağından dışarı çıktık ve Buket’le buluştuk. Buket, 10 yılı aşkın süredir tanıdığım, en yakın arkadaşım diyebileceğim birisiydi. Ona sadece 1 sene önce açılabilmiştim ama bundan sonra arkadaşlığımız hiç bozulmamıştı. Ona da, Buket’e de birbirlerinden bahsetmiştim. Ama o çok heyecanlıydı. “İlk defa beni bilen birisiyle tanışacağım” dedi bana. Bir cafeye oturduk. Yaklaşık 1 saat sohbet ettikten sonra kalktık, çünkü saat ilerlemişti. Çok mutluydum çünkü sevgilim, en yakın arkadaşımla tanışmıştı. Daha sonra ayrıldık ve eve döndük. Zaten saat geç olmuştu ve onun yatağını hazırladım. Benim yattığım yerde yatacaktı. Birbirimize iyi geceler dedikten sonra yattık, ilk defa ayrı odalarda. Sabah uyandığımızda dışarısı bembeyazdı. Her taraf kar olmuştu. Kahvaltıdan sonra çarşıya inip onun biletini aldık ve biraz dolaştıktan sonra eve geldik. Kardeşim ille dışarı çıkıp kartopu oynayalım diye tutturmuştu. Sıkıca giyindikten sonra dışarı çıktık, kara doyana kadar oynadık. Ama buz gibi olmuştum. İçeri girdik ve sonra da hazırlanmaya başladık çünkü gitme vakti yaklaşıyordu. Evdekilere teşekkür edip vedalaştıktan sonra babam bizi otogara götürdü. Onu otobüse bindirirken tekrar aynı üzüntüyü yaşadım. Ama mutluydum da, en azından yapmak istediklerimizden birini yapmıştık. Ve gitmişti. Aynı gün Buket’le buluştuk. Üzüntümü bir süre içime attım hem de onunla konuşmak rahatlatıyordu beni. Ama birkaç gün içinde artık kendimi tutamayacak duruma gelmiştim. Buket’le gittiğimiz “Babam ve Oğlum” filminden sonra içimdeki tüm duygular açığa çıkmıştı ama Buket’ten biraz da olsa çekindiğimden onun yanında çok az ağlamıştım. Eve döndüğümde kendime sorular sorup duruyordum. “Hani 3 hafta kalacaktık? Acaba benden sıkıldı mı? Gitmesinin başka bir nedeni var mı?” diye düşünüp dururken, bu düşünceyle ona bir mesaj attım ve ağlamaya başladım. Çok kötü hissediyordum kendimi, yalnız. Telefonumu kapattım ve yattım. Oysa onun da ne kadar üzülebileceğini unutmuştum. Sabah uyanıp telefonumu açtığımda yolladığı mesajlar ardı ardına gelmeye başladı. Mesajıma bir anlam veremediğini söylüyordu ve bana ulaşamadığı için de çok üzülmüştü. Daha sonra telefon etti ve konuşurken “Ayrılmak mı istiyorsun?” diye sordu. Bu cümle beni şaşırtmıştı. Çünkü ne kadar üzülürsem üzüleyim ayrılmak aklımın ucundan bile geçmiyordu. Hayatımızın sonuna kadar birlikte olacağız demiştik birbirimize. Tabi ki ayrılabilirdik, bu ihtimal her zaman olacaktı ama ne ben ne de o ayrılmak istemiyorduk. Sadece çok üzgündüm ve ne dediğimi bilmiyordum. Ama sonunda barıştık. Sevgililer günü yaklaşmıştı ve “Sevgililer gününde birlikte olacağız” dedi. İlk başta bana imkânsız gelmişti çünkü daha okullar açılmamış olacaktı ve giderken aileme ne diyecektim? Ama istedikten sonra her şey olurdu. Ve gidip bilet aldım. İkimiz de aynı saatlerde İzmit’te olacak şekilde almıştık biletleri. Bilet günü geldi ve otobüse bindim. İzmit’e vardığımda onun otobüsü henüz gelmemişti. Yarım saat içinde otobüsü geldi ve birlikte eve gittik. İlk defa sevgililer gününde bir sevgilim vardı ve üstelik o gün birlikteydik. Hafta sonuna kadar benimle kaldı ve ertesi hafta gelmek üzere Bursa’ya gitti.

3 yorum:

The SummerSon dedi ki...

Benim hiç sevgililer gününde sevgilim olmadı, ne de doğum günlerimde, henüz...

Gluetooth dedi ki...

İnşallah olur ileriki "özel" günlerde, daha gençsin :)

The SummerSon dedi ki...

Elbette ki ama inşallah erken gelir o zamanlar :)