3 Aralık 2006

Bölüm 28 - Su Birikintisi

Zamanı dondurabilmek mümkün olsaydı neler olurdu? Hayat olmazdı. Onu tanıdıktan sonra bazı kavramların farklı anlamları da olduğunu öğrendim. Mesela geçmişte yaptığım hataları bugünkü aklım olsa yapar mıydım? Bazılarını evet, bazılarını hayır. Onunla tanışmamış olsaydım hayatımda neler olurdu? Sanırım hâlâ vücudumun istekleri için koşuyor olurdum. O bana bir insana nasıl bağlanılması gerektiğini öğretti. Paylaşmanın ne demek olduğunu, karşı tarafı mutlu edebilmek için bazı şeylerden vazgeçmek gerektiğini, isteklerini ertelemenin sonuçlarının bazen çok iyi olduğunu. Hayatını değiştirecek kararlar verirken önce kendini düşünür insan ama bu sefer düşünülecek sadece kendim değildim. Artık her hareketimde “Acaba o bu davranışıma ne der” diye düşünmeden edemiyordum. Yoğun iş temposu nedeniyle görüşebilme olanaklarımız iyice azalmıştı. İşten çıktığında telefonla konuştuk. Gün içinde yaptıklarını öyle heyecanla anlatıyordu ki. Can kulağıyla dinliyordum hepsini. Bir an için karşılıklı sohbet ediyormuşuz gibi hissettim. Uzaktık belki ama birbirimizi hâlâ çok iyi anlayabiliyorduk. Zamanla kaybolan bağlar bizde sanki sıkıcasına bağlanmış gibiydi. Bir dahaki görüşmemizin ne zaman olacağını bilmemek artık beni o kadar üzmüyordu. Zaman her şeyi gösterecekti ne de olsa. Eskiden bir günümüzü bile telefonla konuşmadan geçirmezdik. Bazen uzun uzun konuşurduk. Eski günleri özlemenin yanı sıra ileriki günlerimizde neler yaşayacağımızı hayal edemeden duramıyordum. Sanki denize açılmış bir sandal gibi, karadan uzaklaştıkça ileriyi görüyordum ancak arkama bakınca da her şey yavaş yavaş gözden kayboluyordu. Dünyayı tozpembe görmüyordum artık, her an her şey olabilirdi ama önemli olan bunlara kendini önceden hazırlamış olmandı. Telefonu kapatırken “Seni seviyorum” demesi o kadar hoşuma gidiyordu ki. Her zaman pozitif düşünmeye çalıştım, üzüntülerimi sıkıntılarımı ona yansıtmamaya çalıştım ama çoğu zaman başarılı olamadım. Çünkü beni çok iyi tanıyordu. En ufak bir açığımda beni soru yağmuruna tutuyordu. Eski günlerimizin geri gelmeyeceğini biliyordum. Sorun değildi çünkü ikimiz birbirimiz için var olduktan sonra nerede olursak olalım o an yaşadıklarımızı hep hatırlayacaktım. Günlerimiz birbirimizden uzakta geçerken aslında kimsenin bilmediği bir şey vardı. Onu her gün görüyordum aslında. Gözümü kapatmam yeterliydi.

Hiç yorum yok: