29 Aralık 2006

Bölüm 34 - Romantizme Yolculuk

İzmir’e dönmüştüm. Hem bayram hem de yılbaşı için buradaydım. Zaten daha sonra da sınavlarım için İzmit’e geri dönecektim. Evde günlerim sıkıcı geçiyordu. Arkadaşım Buket’le dışarı çıktığımız günler kendimi iyi hissediyordum. Çünkü Buket’e O’ndan gönül rahatlığıyla bahsedebiliyordum. Onunla görüşebilme olanaklarımız değişmemişti. İnterneti hâlâ yoktu ve sadece telefonda konuşabiliyorduk. Bayramdan sonra işyerinden parasını alınca işten çıkıp yanıma, İzmit’e gelebileceğini söylüyordu. Eğer gelebilirse çok güzel olur. Çünkü bir ayı aşkın süredir birbirimizi göremiyorduk. Bundan daha uzun bir süredir de birlikte uyuyamıyorduk. Eğer o gelemezse ben sınavlarımdan sonra Antalya’ya gitmeyi düşünüyordum. Babam son Antalya gezimi öğrenmişti. Eve gelen banka kartı hesap özeti beni ele vermişti. Neyse ki pek bir şey demedi. Ama sınavlardan sonraki gezim için izin istediğimde sorun çıkartabilirdi. Onun yanımda olması dışında istediğim bir şey yoktu. Bu kadar uzun süre ayrı kalmaya alışık değildim. Onu başından beri ailemden biri olarak görüyordum. Annemi babamı nasıl inkâr edemezsem, onun da sevgilim olduğunu inkâr edemem diye düşündüm hep. Onsuz bir hayatım olacaksa, eminim dayanılmaz olur. Onu kollarıma aldığımda hiç bırakmak zorunda olmasam keşke. Dizime yatıp uykuya daldığında zaman dursa, sarılıp uyuduğumuzda rüyalarımızda sonsuza kadar birlikte olsak. Akan bir dere gibi, içimdeki heyecan hep şekil değiştiriyordu. Bazen kalbim hızlıca çarpıyor, bazen de eski günlerimiz aklıma geliyor mutlu oluyordum. Oradaydı, benimdi, onu tüm kalbimle hissediyordum. Az kalmıştı, hasret bitmeliydi.

Hiç yorum yok: