2 Kasım 2006

Bölüm 10 - Takıldım Sana

Artık o gittiğinde daha fazla üzülüyordum. Önceki gece ona sarılarak uyurken ertesi gece yatakta yalnız başına uyumak zorunda kaldığında insanın içi burkuluyordu. Ya da o olmadığında yemek yapmak, sanki sadece açlığımı gidermek için yaptığım bir eylemdi. Oysa o varken yemekleri özenerek hazırlıyordum, çoğu zaman ne yemek istersin diye soruyordum. Mutfaktayken, onun içeride olduğunu bilmek bile yetiyordu. Sesini duymak iyi geliyordu ruhuma. O yanımdayken günlerimiz çabucak geçip gidiyordu. Ama o gidip de koca evde tek başıma kaldığımda yokluğunu kalbimde hissediyordum. Okuldan koşa koşa gelmiyordum artık. Veya hasta olduğum günlerde benimle ilgilenen kimse yoktu. Neyse ki bu sefer sıkıntılarım daha kısa sürdü ve ertesi hafta tekrar yanıma geldi. Artık bu kısa süreli görüşmelerimize alışmıştım. Alışmak zorundaydım çünkü daha uzun görüşebileceğimiz durumlar henüz yoktu. Geldiğinde genelde evde bilgisayarda takılıyordu. Ve oyuna girdiği zamanlar öylesine konsantre oluyordu ki bazen saatlerce başında oturuyordu. Bir gün yine oyundaydı ben de yapacak bir şeyim olmadığı için bulaşıkları yıkıyordum. Bu sefer bulaşıklar biraz daha fazlaydı. Bitmesi biraz uzun sürdü. Ve bittikten sonra içeri gitmeyip mutfakta beklemeye başladım. Bakalım yokluğumu ne zaman fark edecek diyordum kendi kendime. Ve yaklaşık 20 dakika sonra geldi yanıma. Niye burada oturuyorsun? Dedi. Biraz kızmıştım. Ama oyun oynamasına değil, beni unutmasına. Hem kıskanıyordum onu bazı zamanlar. Oyundaki arkadaşlarıyla yazışırken bazen çok sinirleniyor bazen de kahkahalar atıyordu. Sinirlendirme konusunda değil ama kahkaha konusunda onlar kadar başarılı değildim. O yüzden öyle ya da böyle bazen tepem atıyordu ve üzüleceği triplere giriyordum. Belki de biraz daha ilgiydi tek istediğim. Neyse ki olaylar büyümeden üstesinden geliyorduk.

Hiç yorum yok: