8 Kasım 2006

Bölüm 18 - Gezi Ustası

Yanına doğru yaklaşırken bir yandan göz ucuyla ona bakıyor bir yandan da utanıp çevreye bakıyormuş gibi yapıyordum. Beni gülümseyerek karşıladı. Sarılma faslından sonra yürümeye başladık. “Yüzüğünü çıkartmamışsın” dedi. İkimizde de bir örnek bir yüzük vardı ancak birlikteyken sadece birimiz takabiliyorduk. Yürürken biraz zayıfladığını fark ettim. Zaten rejim yapıyordu ve kilo vermek istiyordu. Benim için sorun değildi tabi. O nasıl mutlu olacaksa ben de onu her şekilde desteklemeye hazırdım. Biraz yürüdükten sonra minibüse bindik. Yol boyunca heyecanım gitgide artıyordu. Onun yanında olmanın vermiş olduğu heyecanın yanı sıra, ailesiyle de tanışacak olmam beni içinden çıkamayacağım bir ruh haline sokmuştu. Ellerim her zamankinden çok daha fazla terliyor, konuşurken sesim titriyordu. Nihayet minibüsten indik ve evlerine doğru yol almaya başladık. Bir apartmanın en üst katında oturuyorlardı. İçeri girdiğimizde annesi ve ablası bizi kapıda karşıladı. Daha sonra içeri odaya geçtik ve bavulumu bir kenara koydum. Kamerada gördüğüm odaydı burası ve düşündüğümden az da olsa farklıydı ama çok şirindi. Heyecanım hâlâ geçmemişti. Yemek yiyecektik bu yüzden diğer bir odaya geçtik. Yemek sırasında ben de evi inceliyor, nasıl bir yerde yaşadığını ve en çok merak ettiğim aile ortamını görme fırsatı buluyordum. Yemekten sonra tekrar onun odasına geçtik. Arkadaşlarımla buluşmak için dışarı çıkacaktık. Onlarla haberleşip buluşacağımız yeri kararlaştırdıktan sonra hazırlanmaya başladık. İşte o sırada odanın köşesinde durmuş beni çağırıyordu. Yanına gittiğimde hemen sarıldık. Öpüşüyorduk ama diken üstündeydik. Yine de çok güzeldi. Uzun süredir beklediğim anlardan birisi de buydu. Tüylerim yine diken diken olmuştu, kalbimin atışı hızlanmıştı. Ben ona daha yeni yeni alışmaya başlamışken, birden yerlerimize oturduk. “Akşamı bekle” dedi. O yokken, yanımda olsa bile yeter diyordum ama insanoğlu çok doyumsuz olduğundan yanımdayken de daha fazlasını istiyordum. Biraz bilgisayarda zaman geçirdikten sonra evden çıktık. İnternetten uzun süre önce tanıştığım ve geçen sene de yüz yüze görüştüğüm arkadaşlarım Mete ve Kemal’le buluşacaktık. Zaten O’nu da tanıyorlardı. İnternetteki sohbetler sırasında hemen ısınmışlardı ona. Üstelik tanıştırmamım bir sebebi de onun yüz yüze görüştüğü hiç gay arkadaşının olmayışıydı. Buluşma yerine geldiğimizde Mete birden arkamızdan çıkıverdi. Sarıldıktan sonra Kemal’in gelmesini bekliyor bir yandan da sohbet ediyorduk. Nihayet Kemal de geldi ve şehirde gezmeye başladık. Arkadaşlarımın ikisi de çok cana yakın, bir o kadar da esprili ve saygıdeğer insanlardı. Birbirimize her şeyimizi anlatırdık. Onun da mutluluğu gözlerinden okunuyordu. “Acaba birbirlerinden hoşlandılar mı? Onu sevdiler mi diye düşünüyor” ancak bunun cevabını gözlerimle görebiliyordum. Daha sonra bir cafeye oturup bir şeyler yedik. Bir sürü fotoğraf çektik. Şehirde gezilebilecek bazı yerleri gezdik. Artık eve dönüş vakti gelmişti. İki gün sonrası için tekrar buluşma sözü alıp ayrıldık. Eve dönerken sokakta babasıyla karşılaştık. Babasıyla arasının pek iyi olmadığını biliyordum. Hep merak etmiştim nasıl bir insan diye. Eve çıkıp yemek yedikten sonra tekrar bilgisayara geçtik. O sırada Mete internetten, çekildiğimiz fotoğrafları yolluyordu bana. Aslında o sırada fark ettim zamanın ne çabuk geçtiğini. Hayatımda unutamayacağım günlerden birini yaşamış ve çok eğlenmiştik. Onun da yanımda olması ve en önemlisi mutlu olması beni de çok mutlu ediyordu. Artık kafamda her şeyi yerleştirebiliyordum. Odasını, evini, yaşadığı mahalleyi görmüştüm. Ailesiyle ilişkisine, birbirleri arasındaki iletişime de şahit olmuştum. Onun mutluluğu için canımı bile verebilirdim. Gece aynı odada yatacaktık. Normalde kardeşiyle aynı odada kalıyordu. Yataklarımızı hazırladıktan sonra yattık. “Gece herkes uyuyunca yanına geleceğim” dedi. Bense o sırada nasıl bir gün geçirdiğimizi düşünüyor ve orada olduğuma hâlâ inanamıyordum. Bir süre uyuduktan sonra uyandım. Yanıma uzanmıştı. Sıkıca sarıldık. Bir süre böyle yattıktan sonra ikimiz de rahat duramadık tabi. Tüm gün yan yana olup da ona dokunamamanın verdiği şevkle onu delicesine öpüyordum. Yan yana uyuyabilmeyi çok isterdim ama odaya birilerinin gelebilme ihtimali olduğundan tekrar yatağına döndü ve uyuduk.

Hiç yorum yok: