10 Kasım 2006

Bölüm 20 - Güle Güle Sevgilim

Ertesi gün İzmit’e döndüm. Okulum açılmıştı. Yine tek başıma kaldığım günlerim başlamıştı. Geriye dönüp bakınca Antalya gezim tamamen bir rüya gibi geliyordu. Sanki hiç olmamıştı. Hayat tüm acımasızlığıyla devam ediyordu ve yine bizi birbirimizden ayırmıştı. Ne zaman hiç ayrılmayacaktık? Her sabah uyandığımda onu yanımda göremeyecek miydim? Bu sorular daha uzun bir süre cevapsız kalacaktı. Tam ona alıştım derken bir de bakıyordum yine yalnızdım. Yalnızlığa alışmak çok zordu. Özellikle onunla bu kadar şey yaşadıktan sonra her an aklıma geliyordu eski günlerimiz. Bazı günler çok az konuşabiliyorduk, bazen kamerada birbirimizi görüyorduk. Onu çekip alabilmek isterdim monitörden. Bir kere dokunabilmek için her şeyimi verirdim. Yalnızken zaman çok zor geçiyordu. Bazen o kadar kötü hissediyordum ki, gece yattığımda rüyamda onu görebilmek için dua ediyordum. En çok uyurken mutluydum çünkü kafamda hiçbir sorun kalmıyordu. Gözümü kapatıyor ve onun yanımda olduğunu hayal ediyordum. Uyandığımda onu yanımda göremeyince içim burkulsa da alışmıştım artık onsuz yaşamaya. Bir gün yanıma geleceğini söyledi. Bursa’ya diplomasını almaya gelecekti ancak Bursa'ya gitmeden önce İzmit'e, benim yanıma gelecekti. Çok sevinmiştim. Birbirimizi geçmiş zamanlara göre daha iyi tanıyorduk artık. Hangi yemekleri sevdiğini, gününü nasıl geçirdiğini, hoşlanmadığı şeyleri hemen hemen öğrenmiştim. İzmit'e geleli bir hafta olmuştu ve zaman çok çabuk geçti yine. Okula gidip geliyordum, o da evde takılıyordu. Geceleri yine film izliyorduk. Günlerimiz hızla geçti ve artık Bursa’ya gitmesi gerekiyordu. Fazla üzülmemiştim ne de olsa tekrar geri dönecekti. Birkaç gün sonra okuldan geldiğim sırada birden kapı çaldı. Açtığımda karşımdaydı. Evet, bir iki gün içinde bekliyordum gelmesini ama ne zaman geleceğini haber vermediği için şaşırmıştım O'nu karşımda görünce. Onunla bugüne kadar birçok duyguyu paylaşmıştık. Birlikte sevinip birlikte üzüldük. Her sıkıntısında yanında olmaya çalıştım. Eğer yan yana değilsek de destek olabileceğim kadar oluyordum. Antalya’ya geri dönme zamanı geldiğinde bana “Bu sefer ağlama, bir kere de mutlu ayrılalım” dedi. Kararlıydım, ağlamayacaktım. Çünkü bunu O istiyordu. Birbirimize sarıldık ve otobüse bindi. Otobüs otogardan çıkana kadar onu izledim. Bu onu bugüne kadarki son görüşümdü.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

tüketim çılgınlığının aşklarımıza bile bulaştığı bu zamanda böyle tertemiz sevgiler görmek beni mutlu ediyor...